Üretim sanayideki sorun devam ederken, iç pazarda satışlar gaz kesmeden sürüyor. Aynı zamanda ihracatta da yükseliş hız kesmiyor. Geçen hafta Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) ve hemen ardından Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) veri açıkladı. Bunun üzerine bir veri de Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nden (OİB) geldi. TAYSAD yaptığı anketle otomotiv tedarik sanayisinin son 2 yılda yaşadığı zorlukları ele aldı. Bu kapsamda, sektörün son iki yılda yaşadığı en büyük zorluk, yüzde 92 ile yüksek iş gücü maliyetleri oldu. Sektör temsilcileri ayrıca yüzde 82,22 ile baskılanan döviz ve yüzde 46,67 ile de faiz yükü/ krediye erişim zorluğunu en büyük zorluklar arasında sıraladı. Fakat buna rağmen satışlar tam gaz sürüyor. Temmuz ayında son 15 yılın en iyi ikinci satış verisi geldi. Pazar yine 100 binin üzerine çıktı. Diğer tarafta da OİB verileri ihracatta da yükselişe işaret etti. Temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 23 artışla 3 milyar 838 milyon dolar oldu. Peki bu kadar sorun varken pazar nasıl büyüyor? İhracat nasıl artıyor? Bunun cevabını net olarak veren çok da yok.
ODMD verilerine göre, yüzde 14,55 artan pazar temmuz ayında 107 bin 718 adede ulaşarak son 10 yılın ikinci aylık bazda rekora ulaştı. Temmuz ayında otomobil satışları yüzde 14,7 artarak 84 bin 195 adede çıkarken, hafif ticari araç satışlarında yükseliş yüzde 14’e yaklaştı. Toplamda geçen ay 23 bin 523 adet hafif ticari araç satışı gerçekleşti.
OİB verilerine göre, Türkiye otomotiv endüstrisinde ihracat temmuz ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 artışla 3 milyar 838 milyon dolar oldu. Türkiye ihracatında yine birinci sırada yer alan endüstrinin aldığı pay ise yüzde 15,4 olarak gerçekleşti. Yılın ilk yedi ayında otomotiv endüstrisi ihracatı yüzde 15 artarak 23 milyar 822 milyon dolar oldu.
TAYSAD anketinde, sanayicilerin yüzde 35’inin kapasite kullanım oranının yüzde 70’in altında kaldığı görüldü. Ankete göre 2025 yılında kapasite artışı yatırımı planlamayanların oranı yüzde 64 olurken kararsızlarla birlikte bu oranın yüzde 74 seviyesine yükselmesi dikkat çekti. Yanıt veren firmaların yüzde 44’ü son 1 yılda yeni proje kazanımında düşüş yaşadığını belirtirken yeni projelerinde artış yaşadığını belirtenlerin oranı yüzde 25,78 seviyesinde kaldı. Verilere göre kaybedilen projeler ağırlıklı olarak Çin’e yöneldi. Hindistan da ikinci sırada yer aldı. Kapasite artışı Türkiye’de yavaşlarken yatırım rotalarının yurt dışına kayması endişe verici. Ankete katılanların yüzde 27,23’ü yurt dışında tesis yatırımı planı yaparken bu ülkeler ABD, Çin, Fas, Romanya, Almanya, Doğu Avrupa ve Mısır olarak sıralandı.
Sorunlarının çok net olduğunu söyleyen TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, “Hızla yükselen maliyetler, döviz kuru politikaları ve finansmana erişimde yaşanan darboğaz… Bu sorunların çözümü için sektörel ve yapısal önlemlerin vakit kaybetmeden hayata geçirilmesi gerekiyor. Her 4 firmadan 3’ü yatırım yapmıyor. Bu tablo, sadece mevcut durumu değil, geleceğe dönük beklentilerin de zayıfladığını ortaya koyuyor” dedi.
Orta ve uzun vadeli yapısal tehditlerin de gündemde olduğuna dile getiren Yakup Birinci, bunların başında Çin’den yapılan ithalattaki hızlı artışa dikkat çekerek şunları söyledi: “Çin’den gelen ithalatın son yıllarda hızla artmakta olduğunu göz ardı edemeyiz. GTIP 8708 başlığı altında, yani motorlu taşıtlar için parça ve aksesuarlar kategorisinde, Çin’den ithalatın son 5 yılda yüzde 156 arttığını görüyoruz. Metal dökümden parçalarda ise Çin’in payı son 3 yılda yüzde 175 arttı. Bu artış, uzun vadede üretimin ithalata bağımlı hale gelmesine, yerli tedarikçinin zayıflamasına ve sanayimizin dışa açıklığının kritik seviyelere ulaşmasına yol açabilir.”
GÜNDEM
06 Ağustos 2025GÜNDEM
06 Ağustos 2025GÜNDEM
06 Ağustos 2025GÜNDEM
06 Ağustos 2025GÜNDEM
06 Ağustos 2025GENEL
06 Ağustos 2025GENEL
06 Ağustos 2025FORMULA
06 Ağustos 2025