Mercedes-Benz, zengin mirasından ilham alarak gelecek için tasarlanan Sensual Purity (Duyusal Sadelik) tasarım dilini bir üst seviyeye taşıyor. Bu yeni yaklaşımı sergileyen ilk seri üretim model ise tamamen elektrikli yeni Mercedes-Benz GLC. En dikkat çekici unsurlardan biri, yeni ikonik ön ızgara. Bu çarpıcı parça, Mercedes-Benz’in özünü korurken; sadeleşme, temiz hatlar ve ileri teknolojiyle modern bir dokunuş sunuyor. Yeni tamamen elektrikli Mercedes-Benz GLC’nin dünya lansmanı, 7 Eylül 2025’te Münih’te düzenlenecek IAA Mobility fuarında gerçekleşecek.
İkonik tasarımdaki yeni çağ markanın yüzünü yeniden tanımlıyor
100 yılı aşkın süredir, krom ön ızgara, neredeyse her Mercedes-Benz modelinin merkezinde yer alan ikonik bir tasarım öğesi oldu ve bu süreçte sürekli evrim geçirdi. Başlangıçta dikey oranlara ve sade detaylara sahip olan bu tasarım, son yıllarda daha karmaşık ve yatay bir mimariye bürünerek markanın imzası haline gelerek milyonlarca araçta gururla sergilendi. Markanın mirasında bu tasarım çizgisini taşıyan pek çok unutulmaz ve sevilen model yer alıyor. Bunlar arasında efsanevi Mercedes-Benz 600 Pullman (W100, 1963–1981), “Strich 8” (W114, 1968–1973), Mercedes-Benz S-Serisi W108 (1965–1972) ve W111 (1959–1968) gibi modeller öne çıkıyor.
Krom ızgara, markanın DNA’sını temsil eden en önemli görsel temalardan biri. Bir Mercedes-Benz ızgarası gördüğünüzde, aracın hangi markaya ait olduğu konusunda hiçbir tereddüt yaşamazsınız. Bu nedenle ikonik ızgaranın tanıtılması, birçok dönüm noktasına imza atmış bir şirket için önemli bir adımı temsil ediyor. İçten yanmalı araçların çağında işlevsel bir özellik olan bu parça, tamamen elektrikli GLC’de sadelik, temiz çizgiler ve teknolojiyle prestij ve statüyü yansıtan, ışıklandırılmış bir sanat eserine dönüştü. Tasarım, teknoloji ve zanaatkârlığın birleşimi; üç temel özellik olan geniş krom çerçeve, füme cam efekti veren kafes yapısı ve entegrasyonlu kontur aydınlatması ile cesur bir şekilde hayat buluyor. Opsiyonel olarak sunulan aydınlatmalı versiyon, arkadan aydınlatmalı toplam 942 noktadan oluşan yüksek teknolojili piksel grafik ile donatılmış. Bu opsiyonel yüksek teknolojili grafik animasyonlu hale de getirilebiliyor ve GLC’ye hayat veriyor. Ayrıca merkezdeki Mercedes-Benz yıldızı ve panelin çevresini saran kontur aydınlatması da ışıkla vurgulanıyor. Yeni ikonik ızgaranın yalnızca elektrikli GLC’nin yeni bir ön yüzü değil, markanın yüzünü yeniden tanımladığını belirten Mercedes-Benz Group AG Baş Tasarım Sorumlusu Gorden Wagener “Kalıcı tasarım kodlarının geleceğe yönelik yeniden yorumlanmış mükemmel bir birleşimi; otomobillerimizi anında tanınır hale getiriyor.” diyerek yeni tasarım diline dikkat çekti.
Duyusal Sadelik’in evrimi: Zamansız bir otomotiv kimliğinin gelişimi
Dünya genelinde çok az marka Mercedes-Benz kadar güven, sevgi ve saygı uyandırıyor. Üç köşeli yıldızı taşıyan araçlar her zaman zarif sadelik, sofistike bir duruş, yenilikçilik ve prestij ile özdeşleşirken bu güçlü görsel kimlik, markanın tasarım felsefesi olan “Sensual Purity” (Duyusal Sadelik) anlayışıyla şekilleniyor.
Yeni GLC, bu fikirleri çok daha heyecan verici ve ileri bir çağa taşıyor. Mercedes-Benz’in en çok tercih edilen modeli olan GLC, uzun yıllardır markanın en çok satan serisi olarak zirvede yer alıyor ve bu unvanını korumaya devam ediyor.
EQ Teknolojisine sahip yeni GLC, Mercedes-Benz için orta sınıf segmentte bir dönüm noktasını temsil ediyor. Markanın tüm yeni araçlarına güç verecek olan süper beyin MB.OS sistemine sahip tamamen yeni bir araç ailesinin ilk üyesi olma özelliğini taşıyor ve ileri seviye tasarım diliyle öne çıkıyor. Tamamen yeni elektrikli GLC, Mercedes-Benz’in güvenilirliği ve zarafetini yenilikçi elektrikli sürüş sistemleri ve akıllı, sezgisel yazılım ile kusursuz biçimde bir araya getiriyor. Farklı ihtiyaçlara ve yaşam tarzlarına zahmetsizce uyum sağlayacak şekilde tasarlanarak ikonik, çok yönlü, sezgisel ve akıcı yapısıyla GLC mirasını elektrikli bir formda sürdürüyor.
Bu tasarım devrimi iç mekânda da devam ediyor. Tamamen yeni GLC’nin içine adım atmak, Mercedes-Benz ile özdeşleşen konfor, güvenlik ve desteklenme hislerini hemen hissettiriyor. Tamamen yeni, kesintisiz MBUX HYPERSCREEN yeni GLC’nin iç mekânını şimdiye kadar görülmemiş bir seviyeye taşıyor. Bu ekran, sadece teknolojik bir yenilik değil; aynı zamanda sürücüsüne ait olma hissi sunuyor ve Mercedes-Benz’e oturduğunuz anda yaşadığınız o “Welcome Home” duygusunu yansıtıyor. Her yolculuk, tanıdık ve sezgisel bir deneyim gibi hissettiriyor. Böylece elektrikli GLC, yalnızca bir otomobil değil, sürücüsünün hayatına kusursuzca entegre olan kucaklayıcı bir yaşam alanına dönüşüyor.
News
