DOLAR 41,6142 0,23%
EURO 48,8634 0,43%
ALTIN 5.175,870,36
BITCOIN 50080201,43%
İstanbul
20°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

5 okunma

Benzinden Elektriğe Geçiş Başladı, 2030’a Kadar 100 Bin Şarj Noktası İçin Devler Cephede!

ABONE OL
3 Ekim 2025 10:19
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Benzinden Elektriğe Geçiş Başladı, 2030’a Kadar 100 Bin Şarj Noktası İçin Devler Cephede!

0

BEĞENDİM

Elektrikli araç dönüşümünün en kritik bileşeni artık sadece otomobil değil, altyapı. Türkiye’de 2030 yılına kadar yollarda 3 milyon elektrikli araç olması beklenirken, bu devasa filoya hizmet verecek yaklaşık 100 bin şarj noktası kurulması gerekiyor. Bu hedef, sadece teknoloji firmalarını değil, geleneksel akaryakıt devlerini de harekete geçirdi.

Aytemiz, Total Enerji, Petrol Ofisi, Shell ve Opet gibi enerji devleri, şarj ağı kurmak için e-mobilite şirketleriyle stratejik ortaklıklar kurarak sahaya indi. Bu iş birlikleri, hem rekabeti kızıştırıyor hem de Türkiye’nin elektrikli mobilite ekosistemini hızla dönüştürüyor.

Otomobil Haberleri Auto News

Neden 100 Bin Şarj Noktası Gerekli?

2030’a kadar Türkiye’de elektrikli araç sayısının 3 milyona ulaşması bekleniyor. Bu araçların günlük ortalama 40–60 km sürüş yaptığı ve haftada en az 1 kez şarj ihtiyacı doğurduğu varsayıldığında, ülke genelinde yaygın ve hızlı bir şarj altyapısı şart.

Şarj Noktası İhtiyaç Hesaplaması

Kriter Değer
Hedef araç sayısı (2030) 3.000.000
Haftalık ortalama şarj 1 kez
Günlük şarj ihtiyacı ~428.000 araç
Ortalama şarj süresi 30–45 dakika
Gerekli aktif şarj noktası ~100.000

Bu hesaplama, şehir içi ve şehirler arası kullanım, yoğun saatler, acil durumlar ve bakım süreleri gibi faktörleri de göz önüne alarak yapılmıştır.

Stratejik Ortaklıklar

Petrol Ofisi & Borusan EnBW Enerji

  • Türkiye genelindeki 2000 istasyon arasından seçilecek lokasyonlara 1 milyar TL yatırım yapılacak

  • Her bir şarj noktası, yılda yaklaşık 4500 ton karbon salımını engelleyecek

  • Hedef: 2026 sonuna kadar 500+ hızlı şarj noktası

Bu ortaklık, hem çevresel etki hem de ölçek açısından sektörde bir kırılma noktası yaratıyor.

Total Enerji & Otojet

  • OYAK Enerji çatısı altında faaliyet gösteren Otojet ile iş birliği

  • Porsche ile yapılan özel anlaşma kapsamında 24 premium şarj istasyonu kurulacak

  • Hedef: Lüks segmentte marka sadakati ve yüksek performanslı şarj deneyimi

Bu iş birliği, özellikle üst segment kullanıcıları hedef alarak farklılaşma stratejisi izliyor.

Opet & Watmobilite

  • Koç Holding iştiraki olan Watmobilite ile yerli teknoloji entegrasyonu

  • Hedef: 2025 sonuna kadar 300 lokasyonda şarj altyapısı kurulumu

  • Vizyon: Yerli sermaye ile dijitalleşmiş enerji ağı

Opet’in bu hamlesi, yerli üretim ve teknoloji entegrasyonunu ön plana çıkarıyor.

Aytemiz & Eşarj

  • 2017’de ilk şarj istasyonunu kuran firma

  • Şu anda 25 hızlı şarj noktası aktif

  • Türkiye genelinde 650 istasyonuyla yaygınlık avantajı var

  • Hedef: 2026’ya kadar 200+ şarj noktası

Aytemiz, erken başlayan ancak yavaş ilerleyen bir strateji izliyor. Yeni yatırımlarla rekabette geri kalmamak için hızlanmak zorunda.

Shell & Eşarj (Enerjisa)

  • Shell Recharge markasıyla İstanbul, Sapanca ve İzmir’de aktif

  • Enerjisa’nın çoğunluk hisselerine sahip olduğu Eşarj ile teknik entegrasyon

  • Küresel hedef: 2030’a kadar 2.5 milyon şarj noktası

  • Türkiye hedefi: 2026’ya kadar 1000+ nokta

Shell, global vizyonunu Türkiye’ye taşıyarak agresif büyüme stratejisi izliyor.

Otomobil Haberleri Auto News

Akaryakıt Devlerinin Şarj Yarışı

Firma Ortaklık Mevcut Nokta 2026 Hedefi 2030 Vizyonu Yatırım Miktarı Teknoloji Partneri
Petrol Ofisi Borusan EnBW 50+ 500+ 2000+ 1 milyar TL EnBW
Total Enerji Otojet 30+ 300+ 1500+ Belirtilmedi Otojet / Porsche
Opet Watmobilite 20+ 300+ 1200+ Belirtilmedi Watmobilite
Aytemiz Eşarj 25 200+ 1000+ Belirtilmedi Eşarj
Shell Eşarj (Enerjisa) 100+ 1000+ 2500+ Global bütçeli Eşarj / Shell Tech

Bu tablo, Shell’in küresel ölçekli hedefleriyle öne çıktığını, Petrol Ofisi’nin ise yerel ölçekte en agresif yatırım planına sahip olduğunu gösteriyor.

Türkiye’nin E-Mobilite Vizyonu

Türkiye, elektrikli araç dönüşümünü sadece araç satışlarıyla değil, altyapı yatırımlarıyla da destekliyor. 2025 itibarıyla Türkiye’de 150.000’den fazla elektrikli araç bulunuyor. Bu sayı, 2030’da 3 milyonu aşacak.

E-Mobilite Ekosistemi Bileşenleri

  • Araç üretimi (Togg, Renault, Hyundai, BMW)

  • Şarj altyapısı (Eşarj, ZES, Sharz.net, Watmobilite)

  • Akaryakıt entegrasyonu (Shell, Opet, Petrol Ofisi)

  • Yazılım ve ödeme sistemleri (Trumore, Otojet App, Enerjisa Mobil)

  • Karbon dengeleme ve sürdürülebilirlik çözümleri

Bu bileşenler, Türkiye’nin e-mobilite ekosistemini çok katmanlı ve entegre hale getiriyor.

2030’a Doğru Şarj Ekosistemi Nasıl Şekillenecek?

Uzmanlara göre, 2030’a kadar Türkiye’deki tüm akaryakıt istasyonlarında benzin, dizel, LPG ve elektrikli şarj hizmeti bir arada sunulacak. Bu, hem regülasyon hem de tüketici talebiyle zorunlu hale gelecek.

Beklenen Dönüşümler

  • Mevcut istasyonların %80’i hibrit modele geçecek

  • Şarj noktaları için minimum 50 kW hızlı şarj standardı getirilecek

  • Şehirler arası yollarda her 50 km’de bir şarj noktası zorunlu olacak

  • Şarj süresi 15 dakikaya kadar düşecek

  • Karbon salımı azaltımı için her şarj noktasına çevresel etki raporu zorunlu olacak

Bu dönüşüm, sadece altyapıyı değil; iş modellerini, müşteri deneyimini ve enerji politikalarını da yeniden şekillendirecek.

Otomobil Haberleri Auto News

Türkiye, elektrikli araç dönüşümünü sadece araç üretimiyle değil, altyapı yatırımlarıyla da destekleyerek gerçek bir mobilite devrimi başlatıyor. Akaryakıt devlerinin şarj yarışına girmesi, sektörün geleceğini kökten değiştiriyor. Shell’in küresel vizyonu, Türkiye’deki şarj altyapısı yarışını global standartlara taşıyor. Petrol Ofisi’nin Borusan EnBW ile yaptığı 1 milyar TL’lik yatırım ise yerli pazarda ölçek ve çevresel etki açısından en dikkat çekici hamlelerden biri. Total Enerji’nin Otojet ile lüks segmentteki stratejik konumlanması, Opet’in Watmobilite ile yerli teknoloji entegrasyonu ve Aytemiz’in erken adımına rağmen hızlanma ihtiyacı, bu yarışın çok katmanlı olduğunu gösteriyor.

Bu rekabet, sadece altyapı kurulumuyla sınırlı değil. Aynı zamanda yazılım, ödeme sistemleri, kullanıcı deneyimi ve karbon dengeleme gibi alanlarda da derinleşiyor. Türkiye, elektrikli araç ekosisteminde sadece araç üreticisi değil, altyapı sağlayıcısı olarak da küresel oyuncu olma yolunda ilerliyor.

Otomobil Haberleri

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP