Şarj edilebilir hibrit elektrikli araçlar (PHEV) giderek popülerleşiyor, ancak batarya sağlığı ve uzun ömür konusu hâlâ birçok kullanıcının en büyük endişesi. Almanya’nın prestijli otomobil kulübü ADAC, Avusturyalı batarya analitik firması AVILOO ile ortak yürüttüğü kapsamlı bir çalışmada, 6 yıl boyunca 28.500’den fazla PHEV batarya ölçümü üzerinden gerçek dünya verilerini ortaya koydu.
Çalışma, batarya degradasyonunun araç markasına göre nasıl değiştiğini net biçimde gösteriyor. Bu bulgular, PHEV almayı düşünen tüketiciler için marka seçiminde kritik bir faktör olarak öne çıkıyor.

Veri Seti: 28.500 batarya sağlık durumu (State of Health – SoH) ölçümü
Markalar: Mercedes-Benz, BMW, Volvo, Volkswagen, Ford, Mitsubishi
Zaman Aralığı: 6 yıl
Kapsam: Avrupa yollarında gerçek kullanım koşullarında batarya performansı
ADAC ve AVILOO’nun analizinde, her bataryanın kilometre başına degradasyon oranı, elektrikli sürüş oranı ve kullanım yoğunluğu dikkate alındı. Böylece, laboratuvar testlerinden farklı olarak gerçek dünya performansı ortaya konmuş oldu.
| Marka | Ortalama SoH (200.000 km) | Özellikler | Analiz Yorumu |
|---|---|---|---|
| Mercedes-Benz | ~80–85% | Stabil batarya performansı, yüksek elektrikli sürüş oranında bile güçlü | Pahalı segmentin avantajı, batarya yönetim sistemi etkili |
| BMW | ~75–82% | Elektrikli kullanım oranına bağlı değişkenlik | Yüksek elektrikli sürüşte hafif kapasite düşüşü gözlemleniyor |
| Volvo | ~80% | Yüksek güvenilirlik, düzenli SoH koruma | Batarya optimizasyonu ve termal yönetim sistemi etkili |
| Volkswagen Grubu | ~78–80% | Orta sınıf PHEV’lerde stabil performans | Elektrikli sürüş payı arttıkça degradasyon minimal artış |
| Mitsubishi | ~70–75% | Erken degradasyon gözlemlense de uzun dönemde kısmen dengeleniyor | Düşük maliyetli bataryalar, erken kullanımda dikkat çekici düşüş |
| Ford | ~68–72% | Kullanıcı fark etmeksizin erken kapasite kaybı | Test sayısı sınırlı, yüksek kilometre tahminleri kesin değil |
Bu tablo, batarya uzun ömrünün doğrudan markayla ilişkili olduğunu gösteriyor. Özellikle Mercedes-Benz, BMW ve Volvo, batarya ömründe premium farkını net biçimde ortaya koyuyor.
ADAC çalışması, PHEV bataryalarının performansını etkileyen başlıca faktörleri şöyle sıralıyor:
Marka ve Batarya Yönetim Sistemi:
Mercedes-Benz ve Volvo’nun batarya yönetim sistemleri, yüksek sıcaklık ve hızlı şarj gibi stresleri minimize ediyor.
Elektrikli Sürüş Oranı:
BMW gibi markalarda, elektrikli sürüş yoğunluğu arttıkça batarya SoH’unda değişkenlik gözlemleniyor.
Kilometre ve Kullanım Alışkanlıkları:
Mitsubishi ve Ford’un bazı modellerinde düşük kilometrelerde bile erken degradasyon gözlemleniyor.
Üretim Kalitesi ve Batarya Hücreleri:
Lityum-iyon hücrelerin kalitesi, paket tasarımı ve termal yönetim, uzun ömürün temel belirleyicileri arasında.

Mercedes-Benz PHEV:
200.000 km’ye kadar SoH %80’in üzerinde stabil kalıyor. Yüksek elektrikli sürüş oranına rağmen ciddi kapasite kaybı görülmüyor.
Mitsubishi PHEV:
Erken kilometrelerde hızlı kapasite düşüşü gözlemlense de, 150.000 km’den sonra yavaşlayarak 70–75% SoH seviyelerinde dengeleniyor.
Volkswagen ve Volvo PHEV:
Orta sınıf PHEV modelleri, elektrikli sürüş oranı yüksek olsa bile normal SoH aralığında kalıyor.
BMW PHEV:
SoH, elektrikli kullanım yoğunluğuna göre değişkenlik gösteriyor. Bu, kullanıcıların sürüş alışkanlıklarına göre batarya performansının farklılaşabileceğini gösteriyor.
Ford PHEV:
Kullanıcı fark etmeksizin erken kapasite kaybı gözlemleniyor. Yüksek kilometre verileri sınırlı olduğundan uzun dönem tahminleri kesin değil.
ADAC çalışmasının en önemli bulguları:
Marka, PHEV batarya ömründe kritik bir rol oynuyor.
Premium markalar (Mercedes, BMW, Volvo), uzun vadede daha stabil ve güvenilir bataryalar sunuyor.
Çoğu PHEV bataryası 200.000 km sonunda SoH %80’in üzerinde performansını koruyor.
Düşük maliyetli modellerde erken degradasyon riski daha yüksek, ancak uzun dönemde kısmen dengeleniyor.
Elektrikli sürüş oranı ve kullanıcı alışkanlıkları, batarya sağlığını etkileyen ikinci büyük faktör.
Premium marka PHEV tercih edenler: Uzun ömür, stabil performans ve yüksek SoH avantajına sahip.
Ana akım marka PHEV kullanıcıları: Erken dönemde kapasite düşüşü yaşanabilir; ancak maliyet/fayda dengesi iyi.
Kullanım tavsiyesi: Elektrikli sürüş yoğunluğunu dengeli tutmak, hızlı şarj ve yüksek sıcaklıklardan kaçınmak batarya ömrünü uzatıyor.
Gelecek stratejisi: Markaların batarya yönetim sistemlerine yatırım yapması, PHEV segmentindeki rekabeti belirleyecek.

ADAC ve AVILOO’nun çalışması, PHEV batarya ömründe marka farkının somut olarak ölçüldüğünü gösteriyor.
Premium modeller, batarya uzun ömrü ve güvenilir performans sunuyor.
Ana akım PHEV modelleri maliyet avantajı sağlarken, erken batarya degradasyonu riski taşıyor.
Bu çalışma, batarya dayanıklılığı ve SoH verilerinin tüketici seçiminde kritik rol oynadığını ortaya koyuyor.
PHEV almayı düşünen kullanıcılar için, marka seçimi artık sadece tasarım veya fiyat meselesi değil, batarya sağlığı ve uzun ömürle doğrudan bağlantılı bir kriter.
ADAC Şaşırtıyor, 28.500 Ölçümle PHEV Bataryalarının Saklı Gerçekleri Açığa Çıktı! yazısı ilk önce Otomobil Haber üzerinde ortaya çıktı.
GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GÜNDEM
31 Aralık 2025GENEL
31 Aralık 2025
1
Trump’tan seçim sonrası ilk mülakat
7809 kez okundu
2
Avusturya başbakanı Sebastian Kurz ile ilgili bilinmeyenler
4741 kez okundu
3
Joe Biden 6 aylık hedeflerini açıkladı. Senato buz gibi…
3886 kez okundu
4
Putin’den Ermenistan’ı yıkan açıklama: Karabağ Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçasıdır!
2147 kez okundu
5
Kıvanç Tatlıtuğ’dan evliliğine dair çok çarpıcı röportaj.
2030 kez okundu