DOLAR 41,9328 0,23%
EURO 48,8055 0,44%
ALTIN 5.434,03-1,99
BITCOIN 48328712,22%
İstanbul
22°

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

4 okunma

Chery; “Yavaş Yavaş Acele Et” felsefesinde… 

ABONE OL
27 Ekim 2025 08:29
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Chery’nin görkemli etkinliği izlemek üzere geçen hafta 9 gün Çin’deydim. Geçen hafta haberlerin bir kısmını zaten oradaki gündemden  oluşturmuştum. Şimdi gelelim en çok merak edilen konuya; Chery Türkiye’ye yatırım yapacak mı? Chery Türkiye’nin Başkan Yardımcısı Tony Ma ile biraraya geldik. Ma, Chery’nin Türkiye’deki  yolculuğundan umutlu olduğunu söylüyor. Önümüzdeki ay Türkiye’deki İstanbul ofisinde çalışmaya başlayacak olan Ma, 2030 yılına yılına kadar 5 yıllık bir büyüme planı içinde çalışacaklarını söylüyor. Çin yöneticileri “Türkiye’de şu tarihte yatırıma başlayacağız” demese de gelecek planları içinde Türkiye Fabrikası’nın olduğu kesin. Çin’de konuşulan konuların başında da şu anda Türkiye’de yatırım kararı almasına rağmen fabrika konusunda bir gelişme yaşanmayan BYD’de de geliyordu. Yetkililer BYD’nin ve Chery’nin bu bekleme sürecini Pekin hükümetine bağlıyorlar. Şu sıralarda yurt dışındaki tüm yatırımları dondurma kararı aldıkları konuşuluyor. Chery’ye geri dönersek yeni başkan yardımcısı Tony Ma, Türkiye’deki hedeflerinin 1 numara olmak olduğunu belirtiyor. Çin’deki çalışma prensibi “adım adım ilerleme” prensibine dayanıyor. Latin atasözü “Yavaş Yavaş Acele Et” bu mantığı çok güzel özetliyor.  9 günlük Çin gözlemlerim de bu mantığı doğruluyor.  Geldiğinden beri her türlü zorlamalara rağmen Chery Türkiye’nin başarısı da bunu gösteriyor zaten…

Çin’deki sunumlarında Chery’nin globalleşme haritasında Türkiye de var…
 
*

Hiçbir başarı cezasız kalmıyor…

Bütün olacakları tahmin ettiğim için geçtiğimiz haftalarda “Markayı marka yapan kurumsal hafızadır” içerikli bir yazı yazmıştım. Renault Mais’te Genel Müdür Berk Çağdaş’la yolların ayrılmasından yazılan bir yazıydı bu. 16 yıldır Renault Mais’te çalışan ve son 4-5 yıl içinde de gerçekten ezber bozan işlere imza atan, markanın pazarlama ve iletişim direktörü Özlem Kılıçkaya’yı ve ekibini işaret ediyordu. İsim vermeden yazdığım bu yazının ardından Kılıçkaya’nın vedasını sosyal medyadan öğrendik. Görevde olduğu süre içinde lansmanlarıyla, pazarlama faaliyetleriyle şu ana kadar hiç yapılmayan ve belki de hiç yapılamayacak olan işlere imza attı. Veda yazısında “Hayatta en önemli şeyin “iz bırakmak” olduğuna inanırım” diyen Kılıçkaya, otomotiv medyasında elinden geldiğinde hemen hemen herkese bir şekilde dokunmaya çalıştı. Bazılarıyla da çalışmak istemedi. Her marka yöneticisi gibi aslında. Ama çalışmak istemediği ve çalışmadığı kişilerden de acımasızca ve sinsice düşmanlık gördü. Sadece Özlem Kılıçkaya’ya kötülük olsun diye markaya zarar verildiğini de gördük. Zamanı gelince belki yazılır onlar da… Kimi yüzüne gülüp kapalı kapılar ardında düşmanlık yaptı. Kimi de aynada kendine bakmadan veda yazısının altına nefretini kustu!  Mais içinde neler oldu neler olmadı hiç bilmiyorum? Bu süreçte kimseyle de konuşmadım. Ama bunca yıllık tecrübem bana hiçbir başarının cezasız kalmadığını bir kez daha gösterdi. Renault Mais’te hatasıyla-sevabıyla hep özgün işlere imza atan Özlem Kılıçkaya’ya yeni ezber bozma yolculuğunda başarılar diliyorum. Şimdi Pazarlama ve İletişim Direktörlüğü görevlerine kimlerin geleceğini de merakla bekliyor olacağız…

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP