Dünya genelinde şehirlerin “düşük emisyon bölgeleri” ve dizel araç yasakları konusunda attığı agresif adımlar, ulaşım politikalarında tarihi bir dönüşümü tetikliyor. Avrupa’dan Asya’ya, giderek daha fazla metropol, özellikle eski dizel araçları şehir merkezinden uzaklaştırarak hava kalitesini iyileştirme hedefini önceliklendiriyor. Bu eğilim, yalnızca çevresel bir baskı değil; aynı zamanda otomotiv pazarında elektrikli modelleri öne çıkaran yapısal bir dönüşümün de habercisi.
Türkiye’nin de özellikle İstanbul özelinde hazırladığı ulaşım planlarında benzer düşük emisyon bölgesi çalışmalarının yer alması, bu dönüşümün yerel pazarı da doğrudan etkileyeceğini gösteriyor.

Dizel yasaklarının temelinde emisyon standartları ve şehir içi hava kirliliği verileri bulunuyor. Avrupa Birliği’nin Euro normları, üretimden kaynaklanan zararlı gazları sınırlandırırken, birçok ülke artık yalnızca araç teknik seviyelerini değil, yaş, partikül filtresi gereklilikleri ve çevre etiketlerini de kriter olarak uyguluyor.
Euro 1–4 Dizel Araçlar: En kirli kategoride yer alıyor. Birçok büyük şehirde tamamen yasak.
Euro 5 Dizel Araçlar: Bazı şehirlerde kısıtlı giriş, bazı bölgelerde 2025–2030 arasında yasak planlanıyor.
Euro 6 Dizel Araçlar: Hâlen birçok bölgede izinli olsa da, uzmanlar 2030 sonrasındaki kademeli geçişte bu sınıfın da hedefe alınacağını öngörüyor.
Özellikle partikül maddesi (PM2.5) ve azot oksit (NOx) emisyonları, büyük şehirlerde solunum yolu rahatsızlıkları ve hava kirliliği nedeniyle en kritik parametreler olarak görülüyor. Paris, Roma, Madrid gibi metropollerde yapılan modellemeler, eski dizel araçların şehir içi NOx emisyonlarının %60’ından fazlasını oluşturduğunu ortaya koyuyor.
Birçok Avrupa ülkesinde artık araçların motor teknolojisi dijital etiketlerle sınıflandırılıyor:
Fransa Crit’Air
İspanya DGT çevre etiketi
İtalya Green Zone sınıfları
Almanya envanter bazlı sokak yasakları
Bu sistemler, geleneksel teknik muayene anlayışının ötesinde “bölgeye özel erişim kontrolü” sağlayan modern bir şehir yönetim modeli sunuyor.
Avrupa’da dizel yasakları son beş yılda hız kazandı ve 2025–2035 dönemi için neredeyse bütün büyük şehirler bir takvim açıkladı. Şehirlerin yaklaşımını dört ana model altında incelemek mümkün:
Tam giriş yasakları
Yüksek ücretli bölge girişleri
Kademeli sınıf yasakları
Sokak bazlı yasaklar

Paris, Avrupa’nın en agresif emisyon düzenlemelerinden birine sahip.
2025 itibarıyla:
Crit’Air 3 araçlar tamamen yasaklanıyor
Bu sınıfta ağırlıklı olarak Euro 4 dizel modeller yer alıyor.
Şehir yönetimi, 2030 sonrasında Euro 6 dizelleri bile değerlendirmeye alacağını açıkça duyurdu.
Bu yasakların ardından Paris’te elektrikli araç satışları yalnızca 2023–2024 arasında %27 artış gösterdi.
Brüksel, düzenli olarak genişleyen düşük emisyon bölgesiyle dikkat çekiyor.
Bugün: Euro 4 ve daha altı giriş yapamıyor.
2028: Euro 5 de yasak kapsamına alınacak.
2030: Dizel araçların tamamen yasaklanması planlanıyor.
Brüksel’in net takvimi, diğer Avrupa şehirlerine örnek teşkil ediyor.
İspanya’da yasaklar merkezi değil, şehir bazlı uygulanıyor.
Madrid 2025: “Kategori A” yani etiketsiz ve eski dizeller artık şehir merkezine giremeyecek.
Barcelona ZBE: 2020’den bu yana hafta içi etiket taşımayan dizellerin girişi zaten yasak.
2030’a doğru hedef, Euro 5 ve hatta kademeli olarak Euro 6’ya yönelmek.
Almanya, ülke çapında değil, lokal odaklı bir politika izliyor.
Stuttgart, Hamburg gibi şehirlerde Euro 4 dizellere tam yasak bulunan bölgeler mevcut.
Bazı sokaklarda Euro 5’e kısmi yasak uygulanıyor.
Çevresel baskı arttıkça bu modelin genişletilmesi bekleniyor.
Roma, Avrupa’da ileri tarihli plan açıklayan ilk şehirlerden biri oldu.
2025 itibarıyla:
Euro 5 dizeller Green Zone’dan çıkacak.
Milano ve Lombardiya bölgesinde ise Euro 4–5 dizellere bölgesel yasaklar halihazırda uygulanıyor.
Yoğun hava kirliliği dönemlerinde yasaklar anında genişletilerek dinamik bir model işletiliyor.
Asya’da dizel yasakları daha sert ve yaş bazlı:
Delhi: 10 yaş üstü tüm dizel araçlar trafikten men edildi. Yakıt satışının engellenmesi gündemde.
Tokyo: Partikül filtresi olmayan dizeller yıllardır yasak.
Seul: Grade 5 sınıfı eski dizeller tamamen yasak; kış dönemlerinde bu yasak şehir geneline kadar genişleyebiliyor.
Bu bölgeler, dizel kullanımının sıfırlanması konusunda Avrupa’dan bile daha keskin adımlar atıyor.

Türkiye’de henüz bir dizel araç yasağı bulunmuyor. Ancak:
gibi belgelerde “düşük emisyon bölgeleri kurulması” artık açık bir hedef olarak geçiyor.
Bu bölgelerde:
Net tarih yok; ancak 2026 sonrası pilot bölgelerin açıklanması sektörde güçlü bir beklenti.
Türkiye’de dizel satışları son 5 yılda dramatik şekilde düştü:
2018: Dizelin pazar payı %58
2024: Dizelin pazar payı %14
2025: Beklenti %10’un altı
Elektrikli SUV modelleri ise aynı dönemde %2’den %10’un üzerine çıktı.
Bu düşüşün nedenleri:
Dizelye yönelik küresel baskı
ÖTV matrah yapısında dizelin avantajını yitirmesi
Elektrikli araçlarda hızlı altyapı gelişimi
Tüketici algısının değişmesi
Türkiye’de bir “dizel yasağı” konuşulmasa bile, küresel trendler nedeniyle ikinci elde dizel fiyatlarının 2027 sonrası hızla değer kaybetmesi muhtemel görülüyor.
Avrupa’da 2030 itibarıyla dizel araçların şehir içi kullanım oranının %70 düşmesi bekleniyor.
2035 sonrası birçok ülkede yeni içten yanmalı araç satışları tamamen sona erecek.
Elektrikli SUV satışlarının 2030’da Avrupa’da %60 pazar payına ulaşması öngörülüyor.
Türkiye’de elektrikli araç penetrasyonunun daha yavaş fakat istikrarlı ilerlemesi bekleniyor:
2024: %9 EV
2027: %18–22
2030: %30+ potansiyel
Bu noktada BYD, Tesla, Hyundai, Renault gibi markaların yeni batarya teknolojileri ve uygun fiyatlı EV modelleri rekabetin yönünü belirleyecek.
Forumlar, sosyal medya analizleri ve yerel anketler dizel kullanıcılarının üç temel noktada endişeli olduğunu gösteriyor:
Değer Kaybı
Şehir merkezine giriş kısıtlamaları
MTV ve yakıt maliyetlerinin artması
Öte yandan EV kullanıcılarının memnuniyet göstergeleri yükseliyor:

Dünya şehirlerinin dizel araçlara karşı politikaları artık geri dönüşü olmayan bir döneme girdi. Bugün yalnızca Paris, Brüksel, Roma gibi Avrupa metropolleri değil; Delhi, Tokyo, Seul gibi Asya şehirleri de aynı yönde ilerliyor. Bu, otomotiv sektörünün önümüzdeki on yılda tamamen elektrik odaklı bir strateji izleyeceğini gösteriyor.
Türkiye’nin henüz resmi bir yasağı bulunmuyor; ancak küresel regülasyonların etkisi Türkiye pazarını doğrudan dönüştürüyor. İstanbul’da kurulması planlanan düşük emisyon bölgeleri açıklanırsa, özellikle Euro 4–5 dizel araçlar için yeni bir dönem başlayacak. Bu nedenle tüketiciler ve sektör profesyonelleri için en kritik adım, gelecek 5 yıllık dönüşümü bugünden öngörerek strateji belirlemek.
GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GÜNDEM
28 Kasım 2025GENEL
28 Kasım 2025
1
Trump’tan seçim sonrası ilk mülakat
7783 kez okundu
2
Avusturya başbakanı Sebastian Kurz ile ilgili bilinmeyenler
4718 kez okundu
3
Joe Biden 6 aylık hedeflerini açıkladı. Senato buz gibi…
3856 kez okundu
4
Putin’den Ermenistan’ı yıkan açıklama: Karabağ Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçasıdır!
2117 kez okundu
5
Kıvanç Tatlıtuğ’dan evliliğine dair çok çarpıcı röportaj.
1999 kez okundu